Üç Soru Sorun

Her şeyi bilen çok özel biri ile görüştüğünüzü hayal edin. İnanmayacaksınız ama bu kişi size geçmişten, şimdiki zamandan, hatta gelecekten herhangi biriyle ya da olayla ilgili bilmek istediğiniz her şeyi söyleyebilir. Ne harika bir şans. Ama ne yazık ki bu şansınıza sadece üç soru sorma hakkınız var…

Böyle birine ne sorardınız?

Her halde sıradan sorular sormazdınız. Ne de olsa sadece Üç Soru sorma hakkınız var.

Bu sorular hayatınızdaki en önemli şeylerle ilgili olacaktır. Büyük olasılıkla iş hayatınızla, ailenizle ya da özel ilişkinizle ilgili sorular soracaksınız. Önünüzdeki aylarda karşılaşacağınız sorunları ya da fırsatları öğrenmek isteyebilirsiniz. Belki de geçmişinizle ilgili çözemediğiniz bir sır var. İşinize yarayacak bir şeyler öğrenmek istediğinize göre, yıllar önce olan ya da yıllar sonra olacak olan şeylerle ilgili sorular sormazdınız.  Önünüzdeki altı ay ya da bir yıl içinde olabilecek şeyleri öğrenmek isterdiniz.

Örneğin; Hayatın anlamını sorarsanız, verilen yanıtın doğruluğunu kontrol etme şansınız hiçbir zaman olmazdı.

Ne Sorardınız…?

Elinizdeki kâğıda hemen şimdi ÜÇ SORU yazın. Utanıp sıkılmayın, tam anlamı ile özgür bırakın kendinizi. Bu soruları sizden başkası görmeyecek nasılsa. Sorularınızın saçma olduğunu düşünmeyin sakın.

Sorularınızın Evet / Hayır şeklinde yanıtlanacak sorular olması gerekmiyor. Ancak birbirine yakın konularda, aynı kapıya çıkan sorular sormayın. Yanıtlarını gerçekten bilmek istediğiniz sorular olsun bunlar.

Hani yazımızın başında tüm sorularınızın yanıtlarını bilen o ÖZEL kişiden bahsetmiştik ya, işte o özel kişi SİZ ‘siniz.   Bunu oyun olarak kabul edin ve oynayın.

İyi Sorularda Bulunması Gereken Üç Özellik

1- Her sorunun kesin, yanılgıya yer vermeyen bir anlamı olmalı.

2- Her soru basit olmalı.

Örneğin; hamile olduğunu bilmeyen bir kadın altıncı duyusuna şöyle bir soru soruyor;

– Yakın zamanda hamile kalıp çocuk sahibi olacak mıyım? Altıncı duyu bu soruya olumsuz yanıt verecektir, çünkü kadın zaten hamile. Altıncı duyu böyle bir soruyla karşılaştığında çıkmaza girer. Çünkü sorunun bir bölümüne olumlu, diğer bölümüne olumsuz yanıt vermesi gerekir. (Yine de bu gibi durumlarda büyük olasılıkla birinci bölümü yanıtlanır.)

3- Her soru, hakkında bilgi edinmek istediğiniz konuyla doğrudan ilintili olmalıdır. Kısaca ne sorduğunuzu iyi bilin.

Bu bilgiler ışığında şimdi hazırladığınız Üç Sorunuza dönün ve sözü edilen özellikleri taşıyıp taşımadığını gözden geçirin.

Yanıltıcı Soruların Düzeltilmesi

Aşağıdaki soruların hepsi, birden fazla anlam içeriyor.

 

• Yeterli param olacak mı?
• Mutlu olacak mıyım?
• Yeni işi kabul etmeli miyim?
• Evlenip çocuk sahibi olacak mıyım?

Şimdi bu soruları birlikte inceleyelim.

 

• Yeterli param olacak mı? Yeterli çok göreceli bir kavram. Ne için yeterli?

Şöyle sorabilirsiniz. Ne zaman istediğim yaşam tarzını rahatça karışlayabilecek kadar param olacak?

 

• Mutlu olacak mıyım? Yine son derece göreceli bir soru şekli.Şöyle sorabilirsiniz. Hayatımda nasıl mutluluk yaratabilirim? Ya da mutlu olmamı engelleyen şey ne?

 

• Yeni işi kabul etmeli miyim? “ meli “ eki sorun yaratır. Bir şeyi yapma zorunluluğu sizin değer yargılarınıza göre değişir.

Şöyle sorabilirsiniz. Benim için önemli olan düzenli bir ortamda çalışmak. Yeni işi kabul etmeli miyim? Ya da Aileme daha çok zaman ayırmak istiyorum. Yeni işi kabul etmeli miyim?

 

• Evlenip çocuk sahibi olacak mıyım? Birleşik sorularda sorun yaratır, çünkü sorunun yarısının yanıtı evet, diğer yarısının yanıtı hayır olabilir.

Şöyle sorabilirsiniz. Kiminle nasıl bir aile kuracağım? Çok daha iyi bir soru olur.

Alıştırma 1

Derin bir NEFES alın. Acele etmeyin. Bir dakika boyunca Zihninizi serbest bırakın. Kalbinize bağlanın.

Kendinizi hazır hissettiğinizde şu tetik soruları yanıtlayın. Her soru üzerinde sadece birkaç saniye düşünün. Şayet hiçbir çağrışım gelmezse uydurun….J

İşte Tetik Sorular;

 

• Bir erkek adı
• Bir kadın adı
• Bir hayvan ve o hayvana verdiğiniz ad.
• Bir nehir adı
• Bir yer adı
• Bir zaman birimi
• Bir yiyecek
• Bir renk
• Bir silah
• Bir tedavi ya da şifalı bir şey
• Bir dilek
• Bir korku
• Bir anı

Bu çalışma size anlamsız gelmiş ve rahatsız olmuş olabilirsiniz ama bilinçdışınız kendisinden ne istendiğini gayet iyi anladı.

Alıştırma 2 Kendinizi daha iyi tanımak

Uzun bir NEFES alın ve zihninizin durulmasına, hafızanızın uyanmasına izin verin. Bilinçdışınızın, sorduğunuz sorunun yanıtını oluşturan bilgi için gereken anıları sağlayacağına güvenin. Bu satırları okurken aklınıza bir anı geldikçe durun. Aklınıza gelenlerin yaşanmış olaylar olması önemli değil, hayal ürünü de olabilir. Ve bu anıyı ya da duyguyu kaydedin. Algılarınız serbestçe dolaşmak istiyorsa, bırakın dolaşın. Başka bir anıya rasgelecektir nasılsa. En az (gerçek ya da hayal ürünü) dört anı yazın.

Alıştırma 3 Ne fark ediyorsunuz?

Şimdi gözlerinizi bu sayfadan ayırın ve odaya bakmaya başlayın. Şimdi değil ama size Bakın dediğimde gözlerinizin takıldığı ilk şeyde durup bu şeyi ayrıntıları ile tanımlayın. Gördüğünüz şey içinizde imgeler, duygular hatta anılar uyandırıyormuş gibi yapın ve bu şeyin hikâyesini (yani izlenimlerinizi, sezgilerinizle edindiğiniz bilgiyi) aktarın. Bunu yapmanın belli bir yöntemi yok. İçinizden geldiği gibi yapın.

Alıştırma 4

Kısacık bir alıştırma

Aşağıdaki soruları okuyun, etrafınıza bakın ve hemen izlenimlerinizi kaydedin.

1- Ne görüyorsunuz? 2- Ne duyuyorsunuz? 3- Ağzınızda ne tadı var? 4- Kendinizi nasıl hissediyorsunuz? 5- Burnunuza ne kokusu geliyor? 6- Aklınızdan ne geçiyor?

Alıştırma 5

İzlenimlerin bir hikâyeye dönüşmesi

Uzun ve derin bir NEFES alın ve zihninizde bir görüntü canlanmasına izin verin. Hiçbir şey göremiyorsanız “Görüyormuş gibi “yapın ve gördüklerinizi izleyin. Şimdi de bırakın bu görüntü kendisi ile ilgili bir hikâye uydurun.

Bu hikâyeyi yazın. Özel bir çaba harcamanız gerekmiyor. Bırakın görüntü sizi yönlendirsin. Birkaç dakika ya da hikâye kendiliğinden sonlanıncaya kadar devam edin. Görüntüler bir anınıza ya da ruh halinize göre değişiyorsa kaygılanmayın. Bilinçdışınız doğru bilgi vermek için en kolay kullanabileceği şeyleri seçecektir.

 

Fitness is not about being better than someone else…  IT IS ABOUT BEING BETTER THAN YOU USED TO BE. — Gordon Slanquit, Personal Trainer Association